HİCRİ YENİ YIL

MUHARREM AYI

Sevgili Dostlar, Muharrem ayı hicri takvime göre birinci aydır.  Muharrem Ayı ve Hicri yeni yılınız mübarek olsun.

Muharrem ayı geldiğinde müslümanlar birbirlerinin yeni yıllarını kutlamalıdırlar. Yeni yılınız kutlu olsun.

Muharrem ayında yapılan iyiliklere kat kat sevap verilir. Yapılan ibadetlere de misliyle sevap verilir.

Bu ayda fakirleri doyurmalı, yakın akrabayı ziyaret etmeli, Oruç tutmalı, bunları yapamasak bile hiç değilse kimseye kötülük etmemliyiz. Güler yüzlü tatlı sözlü olmalıyız.

Muharrem Ayında bir de Aşure günü vardır. Bu gün Muharrem ayının onuncu gününe rastlar.

Bugün de Aşure tatlısı yapıp dağıtmak bidattır. Yani Peygamber Efendimiz ve Eshabı zamanında yapılmayan bir adettir.

Sonradan ortaya çıkmıştır. Aşura Kelime anlamı olarak şöyledir:

Aşûra günü, hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği için bu ismi almıştır. 

Bu güne Aşûra isminin verilmesinin bir sebebi de, Allah-ü Teâlâ’nın on peygamberine on çeşit ikramda bulunması olduğu rivayet edilmektedir. 

İnsanlık tarihini alakadar eden mühim hadiselerin gerçekleştiği Aşûra günü, bütün Sâmî dinlerde (Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam’da) önem arz etmektedir. 

Hz. Musa firavunun zulmünden Aşûra gününde kurtulduğu için Yahudiler bu günde oruç tutmakla yükümlüdürler. 

Aşûra günü, İslam’dan önce de Arap toplumunda Hz. İbrahim’den (as) beri hürmet gösterilen bir gündü. Peygamber Efendimiz  Hazreti Muhammed, Ramazan-ı şerifteki oruç farz kılınmazdan evvel Aşûra gününün orucunu hiç terk etmemişti. 

İslam’da Aşûra gününde oruç tutma yükümlülüğü bulunmayıp yüksek faziletine binaen bu güne hürmet gösterilerek oruç tutulmaktadır. Peygamberimizin sünneti olan Aşûra orucu, Yahudilere benzememek için sadece 10. gün tutulmayıp Muharremin 10. ve 11. ya da 9. ve 10. günlerinde olmak üzere iki gün veya üç gün olarak tutulmaktadır.

İnsanlar Hz. Adem Aleyhisselamdan beri Aşura gününe önem vermişlerdir. 

Hazreti Adem Aleyhisselamın Yeryüzünde Hazreti Havva Anamızla buluştuğu güne  de Aşura denir.

Hazreti İbrahim Peygamberin, Nemrutun Ateşinden kurtulduğu gün de Aşure günüdür.

Hazreti Musa Peygamberin, Firavunun Zulmünden Aşure Günü kurtulduğu da bilinmektedir. 

Peygamberimizin Mekkeden Medineye göç etmesinin günü de Aşure günüdür.

Hazreti Ai Efendimizin Halifeliği zamanında toplanan Yüksek İslam Şurası bu günü Hicri Takvimin ilk günü kabul etmişlerdir.

Hazreti Nuh Peygamberin gemisinin  Cudi Dağına oturması da Aşure günü olmuştur.

Hazreti isa Paygamberin doğum günü de Aşure gününe rastlamaktadır.

Âşûra’nın İslam tarihindeki diğer bir önemi de Peygamber Efendimiz’in mübarek torunu, Cennet gençlerinin iki efendisinden biri olan Hz. Hüseyin’in, 

Kerbela da  şehid edildiği gün olmasıdır. 

Yukarıda da yazdık. Aşura gününde bol bol ibadet edilir. Oruç tutulur. namaz kılınır. Peygamber efendimizin torunları yad edilir. Onların vesilesiyle, İslam Aleminin dirlik düzenlik içinde olmasına bir daha acı günler görmememize dua edilir.

Aşura tatlısı da o gün değil de başka bir gün yapılır ve eşe dosta ikram edilir.

O gün evin reisi baba elleri kolları dolu olarak evine gelir. 

 Ev halkına ve misafirlerine ziyafet verilmesi için ön ayak olur.

Böyle cömert davranan baba ve o evin halkı bu yeni yıl içinde hiç darlık görmez. Bol bereketli bir sene geçirir.

Haydi Dostlar, bu yazıyı okudunuz. Akşama evinize bol ganimet bir malzeme alarak gelin. Eşinizi dostunuzu yemeğe davet edin. Onlara ikram edin. Yok ben fakirim. Böyle harcama yapamam diyorsanız, o zaman da tatlı dilli güler yüzlü olun. İnsanlara karşı somurtmayın.

Muharrem Ayınız, Hicri yeni Yılınız ve Aşura Gününüz Mübarek olsun.

Amin.