http://geceyibeyazlatannur.blogspot.com.tr/

8 Ekim 2015 Perşembe

IŞIKLI YOL



Sevgili Dostlar Yorumlarınızla, Önerilerinizle bu makalelere can gelecektir. 




ALİME SORMAK LAZIM
Ölmek üzere olan yaşlı bir baba, yatağının başına üç oğlunu çağırarak, onlara vasiyette bulunur:
-"Oğullarım, ben ölünce, birbirinize düşmemeniz için, size sahibi olduğum 17 deveyi paylaştırmak istiyorum. Miras olarak develerin yarısını büyük oğluma, üçte birini ortancaya, dokuzda birini ise küçük oğluma bırakıyorum."
Babalarının ölümünden sonra, mirası babalarının vasiyeti uyarınca paylaşmak üzere kardeşler bir araya gelirler. Fakat bir türlü işin içinden
çıkamazlar. Mirası babalarının istediği gibi pay edemezler. Çünkü 17 sayısı ne 2' ye, ne 3' e, ne de 9' a bölünebilir.
"Bu işin üstesinden ancak köyün tecrübe ehli, yaşlı bilgesi gelir!" diye düşünüp, ona giderek, danışırlar. Bilge kişi
-"Benim bir devem var, onu da alıp, yeniden hesap yapın!" der.
Bu cömertliğe çok şaşıran oğullar, 18 deveyi pay etmeye girişirler. Önce ikiye bölerler, büyük oğul 9 develik payını alır. Sonra üçe bölerler, çıkan 6 deveyi de ortanca oğul alır. Daha sonra dokuza böldüklerinde 2 deveyi de küçük oğul alır. Ama, bütün develeri paylaştıktan sonra ortada fazladan bir deve kalır, yine.
Oğullar bu duruma da bir çözüm getirmesi için yaşlı bilgeye başvururlar. Bilge kişi güler ve:
-"İyi öyleyse!" der. "Meseleniz çözümlendiğine göre, ben de devemi geri alayım."
İşte alimler böyledirler. Az konuşurlar, öz konuşurlar. Onlara bir şey sorulduğunda, bilgeliğini gösterirler. Soruyu cevabladıktan sonra, sessizce oradan ayrılırlar. Mesleleri çözmede insanlara yardımcı olur, ama kendinden de bir şey eksilmez. Bilgi,  verdikçe azalmayan, daha da çok artan, tükenmez bir özelliğe ve güzelliğe sahiptir.
Sevgi de böyle değil midir?  Birbirlerini karşılıksız sevenlerin yüzlerinde, bir parlaklık vardır. Bu ışık gönülden gönüle akan bir nur gibidir.
KARANLIĞI AYDINLATAN IŞIKTIR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder