Sevgili Dostlar
Yorumlarınızla, Önerilerinizle bu makalelere can gelecektir.
TESLİM OLMAK YOK.
HALKIMIZ KARARINI VERECEKTİR
HALKIMIZ KARARINI VERECEKTİR
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının hakkını yediler.
Yıllarca dershanelere gidenler, imtihanları kazandılar. Gitmeyenler ise, okulunda birinci olmasına rağmen kaybetti. Bunun hesabı nasıl sorulacak. Şimdi o gençler doktor, mühendis, polis, Vali, Savcı, Hakim ve diğer meslek dallarında hizmet ediyorlar. Birbirlerini biliyorlar. Bu arkadaşlarına, her türlü yardımı yapmaktan, memnuniyet duyuyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları içinde geri kalan bir kesim var.
Bunlar hasbelkader yüksek tahsilini tamamlasa bile, kendilerine iş bulamıyorlar.
İsterseniz bir istatistik yapın, iş bulamayan kaç genç var? Bunların tahsil durumu nedir?
Sonuç şöyle çıkacaktır.
Yüksek öğrenim gördüğü halde,
onbinlerce gencimiz ya işsiz
ya da tahsili ile ilgisi olmayan bir işi kabul etmek zorunda kalmıştır.
Bunlar hasbelkader yüksek tahsilini tamamlasa bile, kendilerine iş bulamıyorlar.
İsterseniz bir istatistik yapın, iş bulamayan kaç genç var? Bunların tahsil durumu nedir?
Sonuç şöyle çıkacaktır.
Yüksek öğrenim gördüğü halde,
onbinlerce gencimiz ya işsiz
ya da tahsili ile ilgisi olmayan bir işi kabul etmek zorunda kalmıştır.
Okulunda vasat olan bir öğrenci, dershaneye devam edince, yüksek puan alabiliyor.
Bunun sırrı çözülüyor da, kaybettiğimiz nesil ne olacak. Vasat insanların yaptığı dayanıksız binalar, tedavi edemediği hastalar, mahkum ettiği mağdurlar ne olacaktır. Düşündükçe, insanın çıldırası geliyor.
Bunun sırrı çözülüyor da, kaybettiğimiz nesil ne olacak. Vasat insanların yaptığı dayanıksız binalar, tedavi edemediği hastalar, mahkum ettiği mağdurlar ne olacaktır. Düşündükçe, insanın çıldırası geliyor.
Üstelik bunlar, dinimizi referans alıyorlar. Hesap verecekleri kanundan kaçabilirler, Fakat Allahu Tealanın azabından kurtulamayacaklardır.
Bu yazıyı okuyanlar:"- Hadi canım sen de olur mu öyle şey" der gibiler. Söyleyelim o zaman.
Ülkemizde okullar var.
Bir de dershaneler vardı. Şimdi olamayacak.
Sınavlara girecek öğrencilere dershane müfredatından sorular geliyordu.
Hatta bazı öğrenciler, sınav sorularını önceden biliyorlardı.
Bu adı geçen öğrenciler, devletin önemli noktalarında görev aldılar.
Çünkü her girdikleri sınavdan birincilikle çıktılar.
Netice de onlara kapasitelerine göre görevler verildi.
Kaç kişiler? Hangi görevin uhdesindeler? Şimdilik bilemiyoruz.
Fakat ergeç öğrenilecektir.
Ülkemizde okullar var.
Bir de dershaneler vardı. Şimdi olamayacak.
Sınavlara girecek öğrencilere dershane müfredatından sorular geliyordu.
Hatta bazı öğrenciler, sınav sorularını önceden biliyorlardı.
Bu adı geçen öğrenciler, devletin önemli noktalarında görev aldılar.
Çünkü her girdikleri sınavdan birincilikle çıktılar.
Netice de onlara kapasitelerine göre görevler verildi.
Kaç kişiler? Hangi görevin uhdesindeler? Şimdilik bilemiyoruz.
Fakat ergeç öğrenilecektir.
Bu tarihten sonra özel dershaneler olamayacak. Dershanelerde öğretilen test soruları baz alınmayacak, bundan böyle okullardaki derslerin müfredatından, sorular belirlenecek.
Bu karar protesto ediliyor. Öğretmenlerimizin içinde de, aykırı düşünenler var.
Bu karar protesto ediliyor. Öğretmenlerimizin içinde de, aykırı düşünenler var.
Dershanelere devam eden öğrenciler başarılı, etmeyenler başarısız imajı oluşturulmuş.
Bu sanki olmazsa olmaz, algısına varmamıza neden olmuş. Paralar kazanılmış. Servet sahipleri kendilerine çevre edinmişler.
Nereye baksak onları görür olmuşuz.
"Paranın açamayacağı kapı yok"
sözü bizlerin elini kolunu bağlamış.
Bu sanki olmazsa olmaz, algısına varmamıza neden olmuş. Paralar kazanılmış. Servet sahipleri kendilerine çevre edinmişler.
Nereye baksak onları görür olmuşuz.
"Paranın açamayacağı kapı yok"
sözü bizlerin elini kolunu bağlamış.
Dershane sahipleri başka ülkelerde, okullar açıyorlar. Yurdumuzda ise, dershane üzerine dershane açıyorlar.
Bu kafayla yıllar yılı yetişen insanların önemli bir bölümü, siyaset sahnesinde de boy gösterdiler.
Yani ülkemiz yatay değil, dikey olarak ele geçirildi.
Yani ülkemiz yatay değil, dikey olarak ele geçirildi.
Bu kördüğümü çözecek olan, 2015 yılı 1 Kasımında yapılacak , milletvekili genel seçimleridir.
Seçimlerdeki karar, ya teslimiyeti ya da hüriyeti seçeceğimizin göstergesi olacaktır.
Seçimlerdeki karar, ya teslimiyeti ya da hüriyeti seçeceğimizin göstergesi olacaktır.
Partiler seçimle gelir, seçimle gider. Yasa dışı oluşumlar da seçimle gidebilir. Karar yüce seçmenindir. Genel Seçimler hesap verme zamanları olacaktır.. Bu millet hiçbirzaman çetelere teslim olmadı, olmayacaktır.
HASAN GÜLER
6 EKİM 2015 SALI
AŞAĞIDAKİ MAKALE ÖĞRETMEK VE ÖĞRENMEK ÜZERİNE YAZILDI...
YanıtlaSilDAHA DOĞRUSU
BİR ÜLKENİN İLERİYE GİTMESİ İÇİN
ÖĞRETMENLERİN
ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİLDİ.
İNSANA DEĞER VERMEK
Sağlam binaları yapacak, mühendisi;
Hastaları tedavi edecek ,doktoru;
Adaletle hüküm verecek, hakimi;
Camiide vaaz verecek, imamı;
Hatta kendisi gibi, eğitim verecek, Öğretmeni;
yetiştiren ÖĞRETMENLERDİR...
Bir ülke düşünün.
Camileri var.
Fakat örnek imamları, yok.
Okulları var.
Fakat örnek öğretmenleri, yok
Hasta olmaya gör. Güya hastaneler parasız. İlaçlar bedava.
Görünüşte öyle de..
Hasta olduğunuzda, Hanyayı ve Konya'yı öğrenirsiniz..
Mahkemelerdeki savcıların ve yargıçların görüntüleri de meydanda..
Hepsi ideolojik bir akıma, kapılmış..
Bu kadar eleştiriyoruz da, kendimiz sütten çıkmış ak kaşık mıyız?
Değiliz elbet.
Ne demişler: "-Böyle başa böyle tarak"
Yukarıdaki meselelerin çözümü, eğitimle hallolur.
Hastane binası yerine, önce iyi doktorlar yetiştirmelidir.
Adliye binası yerine, önce iyi hakim, iyi savcı ve iyi avukatlar yetiştirmelidir.
Okul binası yerine, önce çok iyi öğretmenler, yetiştirmelidir.
Gençlerinse eğer, gelecek; bu gençler de öğretmenlerin eseridir.
Üniversite imtihanında, en yüksek puanı alanlar, öğretmen okullarına yerleştirilsinler.
Öğretmenler ta! ilkokul çağından itibaren, bilgi ile donatılmalıdır. Öğretmenler adeta birer dahi olarak yetiştirilmelidir.
Mevcut öğretmenler de bir eleme imtihanına tabi tutulmalı, başaramayanlar başka mesleklere gönderilmelidir.
Doktorların, Avukatların, Mühendislerin içlerinden ön imtihan ile ve daha önceki sicillerine bakılarak öğretmenler alınmalıdır.
Bu öğretmenlere en yüksek memur maaşı neyse o ödenmelidir.
Tehlike ancak böyle önlenebilir.
Öğretmenler, erdemli ve örnek insan olmalıdırlar.
Hatta genel bir eğitim ve öğretim seferberliği yapılarak, tüm vatandaşlarımızın bilinç sahibi olması sağlanmalıdır.
Haydi topyekün eğitim için, bir adım atalım.
Haydi geleceğimizin temellerini, sağlamlaştıralım.
Gelecek, gençlerindir.
Gençler ise, erdem sahibi öğretmenlerine emanettir.
LAYIKIYLA GÖREV YAPAN
ÖĞRETMENLERİMİZİN HEPSİNE, EN YÜKSEK MAAŞ ÖDENMELİDİR.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu
GENEL HÜKÜMLER
KAPSAM :
Madde 1 - Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl
Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve
Belediyelerin kurdukları Birlikler ile bunlara bağlı döner
sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda,
kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge
Müdürlüklerinde Çalışan memurlar hakkında uygulanır.
Sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu kanunda
belirtilen özel hükümler uygulanır.
Bugüne kadar çeşitli değişikliklere uğrayan "657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu" 14.7.1965 tarihinde kabul
edilmiştir .
.
LİYAKAT SAHİBİ OLAMAYAN ÖĞRETMENLERİ DE, BAŞKA DEVLET KADROLARINA GÖNDERMEK GEREKİR.
6 EKİM 2015 SALI SAAT:03:01