http://geceyibeyazlatannur.blogspot.com.tr/

5 Ekim 2015 Pazartesi

TESLİM OLMAK YOK

Sevgili Dostlar Yorumlarınızla, Önerilerinizle bu makalelere can gelecektir.

TESLİM OLMAK YOK.
HALKIMIZ KARARINI VERECEKTİR
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının hakkını yediler. 
Yıllarca dershanelere gidenler, imtihanları kazandılar. Gitmeyenler ise, okulunda birinci olmasına rağmen kaybetti. Bunun hesabı nasıl sorulacak. Şimdi o gençler doktor, mühendis, polis, Vali, Savcı, Hakim ve diğer meslek dallarında hizmet ediyorlar. Birbirlerini biliyorlar.  Bu arkadaşlarına, her türlü yardımı yapmaktan, memnuniyet duyuyorlar. 
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları içinde geri kalan bir kesim var. 
Bunlar hasbelkader yüksek tahsilini tamamlasa bile, kendilerine iş bulamıyorlar.
 İsterseniz bir istatistik yapın, iş bulamayan kaç genç var?  Bunların tahsil durumu nedir? 
Sonuç şöyle çıkacaktır. 
Yüksek öğrenim gördüğü halde, 
onbinlerce gencimiz ya işsiz 
ya da tahsili ile ilgisi olmayan bir işi kabul etmek zorunda kalmıştır.
Okulunda vasat olan bir öğrenci, dershaneye devam edince, yüksek puan alabiliyor. 
Bunun sırrı çözülüyor da, kaybettiğimiz nesil ne olacak. Vasat insanların yaptığı dayanıksız binalar, tedavi edemediği hastalar, mahkum ettiği mağdurlar ne olacaktır. Düşündükçe, insanın çıldırası geliyor.
Üstelik bunlar, dinimizi referans alıyorlar. Hesap verecekleri kanundan kaçabilirler, Fakat Allahu Tealanın azabından kurtulamayacaklardır.

Bu yazıyı okuyanlar:"- Hadi canım sen de olur mu öyle şey" der gibiler. Söyleyelim o zaman. 
Ülkemizde okullar var. 
Bir de dershaneler vardı. Şimdi olamayacak.
Sınavlara girecek öğrencilere dershane müfredatından sorular geliyordu.
Hatta bazı öğrenciler, sınav sorularını önceden biliyorlardı.
Bu adı geçen öğrenciler, devletin önemli noktalarında görev aldılar.
Çünkü her girdikleri sınavdan birincilikle çıktılar.
Netice de onlara kapasitelerine göre görevler verildi.
Kaç kişiler? Hangi görevin uhdesindeler? Şimdilik bilemiyoruz.
Fakat ergeç öğrenilecektir.
Bu  tarihten sonra özel dershaneler olamayacak. Dershanelerde öğretilen test soruları baz alınmayacak, bundan böyle okullardaki derslerin müfredatından, sorular belirlenecek.
Bu karar protesto ediliyor. Öğretmenlerimizin içinde de, aykırı düşünenler var. 
Dershanelere devam eden öğrenciler başarılı, etmeyenler başarısız imajı oluşturulmuş. 
Bu sanki olmazsa olmaz, algısına  varmamıza neden olmuş.  Paralar kazanılmış. Servet sahipleri kendilerine çevre edinmişler. 
Nereye baksak onları görür olmuşuz. 
"Paranın açamayacağı kapı yok"
 sözü bizlerin elini kolunu bağlamış.
Dershane sahipleri  başka ülkelerde, okullar açıyorlar. Yurdumuzda ise, dershane üzerine dershane açıyorlar.
Bu kafayla yıllar yılı yetişen insanların önemli bir bölümü, siyaset sahnesinde de boy gösterdiler. 
Yani ülkemiz yatay değil, dikey olarak ele geçirildi.
Bu kördüğümü çözecek olan, 2015 yılı 1 Kasımında  yapılacak , milletvekili  genel seçimleridir. 
Seçimlerdeki karar, ya teslimiyeti ya da hüriyeti seçeceğimizin  göstergesi olacaktır.
Partiler seçimle gelir, seçimle gider. Yasa dışı oluşumlar da seçimle gidebilir. Karar yüce seçmenindir. Genel Seçimler hesap verme zamanları olacaktır.. Bu millet hiçbirzaman çetelere teslim olmadı, olmayacaktır.

HASAN GÜLER
6 EKİM  2015  SALI

1 yorum:

  1. AŞAĞIDAKİ MAKALE ÖĞRETMEK VE ÖĞRENMEK ÜZERİNE YAZILDI...
    DAHA DOĞRUSU
    BİR ÜLKENİN İLERİYE GİTMESİ İÇİN
    ÖĞRETMENLERİN
    ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİLDİ.



    İNSANA DEĞER VERMEK

    Sağlam binaları yapacak, mühendisi;
    Hastaları tedavi edecek ,doktoru;
    Adaletle hüküm verecek, hakimi;
    Camiide vaaz verecek, imamı;
    Hatta kendisi gibi, eğitim verecek, Öğretmeni;
    yetiştiren ÖĞRETMENLERDİR...
    Bir ülke düşünün.
    Camileri var.
    Fakat örnek imamları, yok.
    Okulları var.
    Fakat örnek öğretmenleri, yok
    Hasta olmaya gör. Güya hastaneler parasız. İlaçlar bedava.
    Görünüşte öyle de..
    Hasta olduğunuzda, Hanyayı ve Konya'yı öğrenirsiniz..
    Mahkemelerdeki savcıların ve yargıçların görüntüleri de meydanda..
    Hepsi ideolojik bir akıma, kapılmış..
    Bu kadar eleştiriyoruz da, kendimiz sütten çıkmış ak kaşık mıyız?
    Değiliz elbet.
    Ne demişler: "-Böyle başa böyle tarak"
    Yukarıdaki meselelerin çözümü, eğitimle hallolur.
    Hastane binası yerine, önce iyi doktorlar yetiştirmelidir.
    Adliye binası yerine, önce iyi hakim, iyi savcı ve iyi avukatlar yetiştirmelidir.
    Okul binası yerine, önce çok iyi öğretmenler, yetiştirmelidir.
    Gençlerinse eğer, gelecek; bu gençler de öğretmenlerin eseridir.
    Üniversite imtihanında, en yüksek puanı alanlar, öğretmen okullarına yerleştirilsinler.
    Öğretmenler ta! ilkokul çağından itibaren, bilgi ile donatılmalıdır. Öğretmenler adeta birer dahi olarak yetiştirilmelidir.
    Mevcut öğretmenler de bir eleme imtihanına tabi tutulmalı, başaramayanlar başka mesleklere gönderilmelidir.
    Doktorların, Avukatların, Mühendislerin içlerinden ön imtihan ile ve daha önceki sicillerine bakılarak öğretmenler alınmalıdır.
    Bu öğretmenlere en yüksek memur maaşı neyse o ödenmelidir.
    Tehlike ancak böyle önlenebilir.



    Öğretmenler, erdemli ve örnek insan olmalıdırlar.
    Hatta genel bir eğitim ve öğretim seferberliği yapılarak, tüm vatandaşlarımızın bilinç sahibi olması sağlanmalıdır.
    Haydi topyekün eğitim için, bir adım atalım.
    Haydi geleceğimizin temellerini, sağlamlaştıralım.




    Gelecek, gençlerindir.
    Gençler ise, erdem sahibi öğretmenlerine emanettir.




    LAYIKIYLA GÖREV YAPAN
    ÖĞRETMENLERİMİZİN HEPSİNE, EN YÜKSEK MAAŞ ÖDENMELİDİR.
    657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu

    GENEL HÜKÜMLER

    KAPSAM :
    Madde 1 - Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl
    Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve
    Belediyelerin kurdukları Birlikler ile bunlara bağlı döner
    sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda,
    kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge
    Müdürlüklerinde Çalışan memurlar hakkında uygulanır.

    Sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu kanunda
    belirtilen özel hükümler uygulanır.

    Bugüne kadar çeşitli değişikliklere uğrayan "657 sayılı

    Devlet Memurları Kanunu" 14.7.1965 tarihinde kabul

    edilmiştir .
    .

    LİYAKAT SAHİBİ OLAMAYAN ÖĞRETMENLERİ DE, BAŞKA DEVLET KADROLARINA GÖNDERMEK GEREKİR.


    6 EKİM 2015 SALI SAAT:03:01

    YanıtlaSil