ÖZGÜR VE DEMOKRATİK ÜLKE

Özgürlük ve demokrasi yazısı

Bu yazımızda  hiçbir siyasi düşünceye, vurgu yapılmadı.

Vatanseverliğimiz nedeniyle, bu yazı yazıldı.

Ülke bütünlüğü ve millet huzuru olmadan hiçbir ülkede ne özgürlükleri anlamlı kılabilirsiniz ne de geleceğinizi güvenli kurabilirsiniz.

İnsanlar, hür olarak doğar, hür yaşarlar.

İnsanların özgürlüğü, demokrasi dışı yönetimler tarafından kısıtlanır.

Demokratik toplumlarda, insan hakları halk tarafından söke söke alınır.  Yaşam hakkının kutsallığı üzerinden inşa edilmesi gereken haklar bütünlüğü, fikir özgürlüğü, inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi  alanların varlığıyla tanımlandırılır. 

Terazinin ibresi, ülkemizin huzurunu, güvenini, özgürlüğünü dengeler .

Bu noktada asıl hassasiyet özgürlük alanlarının emniyetinin nasıl sağlanacağına yönelik tercihlerin bilinmesidir. 

Güvenliğin yetersiz kaldığı bir yerde özgürlükler korunamaz.

Özgürlük-güvenlik dengesinin başarıyla korunabildiği toplumlarda, kamu düzeni sorunu yaşanmaz.  Yaşanan her yerde  özgürlükler önce fidan gibi dikilir. Bu özgürlük fidanları zamanla asırlık ağaç olurlar. Özgür toplumlarda kimse gelecek kaygısı taşımaz. İç bütünleşme kuvvetlenir, iç ahenk geleceğin teminatına dönüşür. Özgürlük-güvenlik dengesinin başarılı kurulabildiği toplumlarda gerçek demokrasinin esasları temellenir. Adaletin güçlü kılınmasının zemini kurulmuş olur. Böylece geniş halk kitlelerinin umutları, ülke ve millet bağlılıkları çok güçlü bir derinliğe dönüşür. Millet bütünlüğünün sağlanabilmesi, özgürlük-güvenlik dengesinin hassas tesisiyle mümkündür.

Başka milletlerin tecrübelerinden istifade etmek de bir yoldur. Ayrıca ülkemizin tarihten gelen deneyimleri, ortaya konarak  bir güzel tanımda birleşmek de iyidir. 

Hepimiz için kıymetli olan özgürlüklerin varlığı ve korunması ne kadar mühimse, aynı özgürlüklerin güvenliği de o denli önemlidir.  Meydanlarda toplanıp, demokratik eleştiri ve protesto hakkımızın terazisi de, başkalarının özgürlük ve güvenliği ölçer olmalıdır.  Güvenliği sağlamanın yolu, huzurdan geçer. Güven ve huzur varsa, özgürlük de vardır. Şiddet  karşı tarafı huzursuz eder.

Şiddet içeren her eylem suçtur.Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır.Biz insanız: sesimizi özgürce, Fakat şiddet içermeden duyurmalıyız.

 Türkiye’de  yapılan seçimler siyasi ve toplumsal mücadeleleyi simgelemektedir.  Sokaklardaki anarşiyi bırakıp, haklarımızı sandıkta aramanın yollarını da çok iyi bilmeliyiz. Önümüzde büyük bir fırsat var. Bu fırsatı değerlenmdirmek için, elimizdeki imkanları kullanmalıyız. Seçimlerden sonra da halkın tercihi hangi partiyse, ona fırsat vermeli, huzur bozacak eylemlere girişmemeliyiz. İktidar elbette kendisine oy vermeyenlerin de sesi olmak zorundadır. Usuletle ve sabırla olacakları beklemeliyiz. İktidar partisine oy vermemişsek bile, verenlerin hakkına saygı göstermeliyiz.