http://geceyibeyazlatannur.blogspot.com.tr/

31 Ağustos 2015 Pazartesi

GEMLİK SEVGİSİ


GEMLİK SEVDASI

İlk Kendine Günaydın de her sabah
Ve gülümse kendine aynada…

 Sevgili okuyucularım eğer kısmet olursa bu köşede sizlere gurbetteki Gemlik’li olarak yazacağım. Gemlik nüfusundan daha çok olan hemşehrilerimin sesi olacağım. Gurbette insan duygusal oluyor.Geçen ay e-mail adresime gelen bir yazıda anafikir olarak, özlemek vardı. İki kardeşim Gemlik’te oturuyor.Zaman zaman kendilerini ziyarete gittiğimde: -Hep burada kalayım, diye ciddi ciddi düşünüyorum. Gemlik Orhan Velinin şiiri gibidir. Kıskanılacak bir sevgilidir. Büyük Atatürk, üçüncü Cumhurbaşkanımıza: -Celal Bey siz şairlerin hayran olduğu bir bölgede doğdunuz. Gemlik şiir gibi bir güzellikte demiştir.

Bursa- İstanbul istikametinde Gemliğe hemen varmadan önce ufak bir tepeciğin üzerinde kocaman harflerle yazan ve Orhan Veliye ait olan söz, gerçekten de Gemliğe doğru denizi görürsünüz ve bir an için acaba denizi gördüğüm için şaşırdım mı şaşırmadım mı tereddütüne düşersiniz

 Gemlik’ten uzak yaşayanlar gurbet acısını bilir. Şirin ilçemizde yaşayanlar ise bizleri merak eder.

Size ilk ayrılış günlerimi yazarak satırlarıma başlıyorum.
Bu koca şehre taşı toprağı altın diye gelenlerden biri de benim.
1972  yılında İstanbuldayım.
GEMLİK BALIKPAZARI MAHALLESİ
Şimdi Gemlik’te  yaşayan ve halen Balıkpazarında berberlik yapan, 
FENERYOLU
Amcam Cahit Arol'un  İstanbul Feneryolu'ndaki berber dükkanına geldim.

-Hoşgeldin Hasan.

-Hoşbulduk..amcam bir müşterisini traş ediyordu.
 Babamı sordu. 
Diğer akrabaları sordu.
O çok memnun olmuştu. Ben de ise bir tedirginlik vardı.
Yalova’ya kadar otobüsle, sonra Kartal’a arabalı vapurla 

Kartal’dan trenle Feneryolu’na gelmiştim.
O yıllarda trafik derdi yoktu. İstanbulda bazı semtlerde tramvay bile vardı.
Nüfus ise Bursa’mızın bugünkü sayısı kadardı.Amcam Cahit Feneryolu semtinin en meşhur berberiydi.
Feneryolu şimdi bile yeşeren ağaçları ile eşsiz bir semttir. Burada İstanbul’un elit insanları oturur.

-Yolculuğum çok iyi geçti, Cahit dedim. Amcam benden küçüktür. İş aradığımı söyledim.
Amcam önce bana, sonra traş ettiği şahısa manalı manalı baktı. Müşterisi bana doğru döndü.
-Gemlik’li sen sahiden o güzelim ilçeyi bırakıp burada çalışmak mı istiyorsun? dedi.
Karşımdaki şahıs bana yardım etmek için adeta çırpınıyordu. Ne bilirdim? İstanbul’un

böyle kalabalık, vurdumduymaz,hele hele her türlü kanunsuzluğun olduğu bir büyük köy olacağını…
O beyefendi belki de bugünü görmüştü. İnsanoğlu çok kere elindeki güzeli kaybetmeden tanıyamıyor.





Fakat babamın en küçük kardeşi amcam her bayram bize geldiğinde İstanbul’u anlata anlata bize sevdirmişti.
Şu an yine aynı sevgi var. İstanbul sokaklarıyla insanlarıyla
Asırlardan bakan manzarasıyla hala sevilir,severiz.
Asırlardan bakan manzarasıyla hala sevilir,severiz.
-Evet efendim bu eşsiz güzellikleri içinde saklayan, bu şehirde yaşamak istiyorum.
-Peki pazartesi bu adrese gel. dedi ve bana cebinden bir kartvizit verdi.
Adresi de tarif etti. Kendisi o fabrikanın Personel Müdürüydü.
Emekli oluncaya kadar,binlerce işçinin istihdam edildiği, işletmede çalıştım.

Zaman zaman Gemlik’e geliyorum.






 Halen berberlik yapan amcamı,nakliye, İnşaat, İnşaat malzemeleri Ve Hafriyat şirketleri olan kardeşlerimi,
diğer akraba ve dostlarımı ziyaret ediyorum.

Bundan sonraki yazılarımda gurbet hatıralarımı yazacağım. Bana yazarsanız sevinirim.




BİR GARİP YOLCUYUM HAYAT YOLUNDA
YOLUMU KAYBETTİM PERİŞANIM BEN
MECNUN MİSALİ GURBET ELLERDE
UMUTSUZ SEVGİNİN KURBANIYIM BEN
Eğer istersek, hayatı güzel tarafından yakalarız.
Yeter ki gülümseyelim.
Gün benim günüm diyerek kalkalım yatağımızdan…
Dostlarımızın varlığı, bizim yaşadığımıza delildir.
Bu dünyada huzur içinde yaşamak da bize bağlıdır.
Bir çiçek ya da  bir tatlı sözle bile dostları sevindirmek, mümkündür. Özür dilebilmek, teşekkür etmek ve şükretmek  erdemliliktir. 
VE Her sabah uyandığımızda:
Yeni güne merhaba demek.
 Hayatın bize sunduğu güzelliklerin farkına varmak gerek. 
Gözbebeklerine bak gülümse kendine
Ve umursa kendini teşekkür et
Sevmekle başlar her şey, kendini sev.
Ve paylaştıkça çoğalır , sınırsız ver
Dost ol Kendine Dürüst ol
İlk kendine günaydın de uyanırken…
Ve ilk Kendine Gülümse Aynalarda

Başkaları için değil, sadece kendin için yaşa.
Çünkü ömür, iki beyaz arasında geçen zamandır. 
Doğduğunda  sevindiler. Seni beyaz bir kundağa sardılar.
Öldüğünde üzülsünler. Seni beyaz bir kefene sarsınlar.
Doğduğunda onlar güldü, sen ağladın. Öldüğünde ise, sen gül, onlar ağlasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder