BİLGE İNSANLARA İHTİYAÇ VAR

  Bir ata sözümüz var."İLİM CESARET VERİR, CEHALET KÜSTAHLIK" Üstelik bir sürü okumuş cahilimiz olunca, bu sözü daha iyi anlıyorum.
BİLGE İNSANLARA İHTİYAÇ VAR 
İnsanın cesareti bilgi ile olunca, başkasına korku vermiyor.
 İlim sahibi kişilerden, zarar gelmez.
 Acaba öyle mi?
 Günümüzde birkaç üniversiteyi bitirmiş, koskoca adamlar, seçimlerden sonra yazdığı yazılarında, yine Bu Milletin çoğunluğuna bidon kafalı ya da göbeğini kaşıyan adam, yaftasını yapıştırıverdiler.  
 Bu yazarlar ATATÜRK'ü hiç tanımıyorlar.  Atatürk diyorki:  "- Biz ne Bolşevikiz, ne de Komünist. Ne biri, ne diğeri olamayız. Çünkü biz milliyetperver ve dinimize hürmetkârız. Özetle, bizim hükümet şeklimiz tam bir demokrat hükümettir."   Atatürk bu sözü söylediğinde daha Cumhuriyet ilan edilmemişti. Demokrat insan, başkalarının fikirlerine, karşı olsa bile saygı duyandır. İnanın bu konuda yazıları yazarken çok zorlanıyorum. Çünki diploma sahibi çok yakınım var. Hasbelkader bir okulu bitirmişler değil.Söz sahibi makamlarda oturanlar bile var. Meslek sahibi, koca koca insanlar. Gazetelerde ve internet paylaşım sitelerinde, bilgiden belgeden yoksun, yazılar çıkıyor. O yazılar, topluma yön veriyor. Çünki altlarına atılan imzalara bakınca, tereddüt etmeden inanıveriyoruz. Şimdi bu elit tabakaya karşı bir yazı yazabilmek mümkün mü? Elbette bu arzum, boşa kürek çekmekle eş değerdir. Aklıma hemen yüzyıllar önceden bir şiir geldi. ilim ilim bilmektir
 ilim kendin bilmektir.
  sen kendini bilmezsen
  ya nice okumaktır
  okumaktan mana ne,
  kisi hakk'ı bilmektir  
çün okudun bilmezsin 
 ha bir kuru emektir 
  okudum bildim deme 
 çok taat kıldım deme
  YUNUS EMRE.
Okuduğum yazıların çoğu eleştiri, iftira hatta suç duyurusunda bulunulsa, yazarı ceza alacak. Bir defa halkı küçümsüyorlar. Kendileri ise allame sanki. Apartman yönetiçiliğine aday olsalar, kimse seçmeyecek. Başbakanı, bakanları, yargı mensuplarını, eğitimcileri, hatta ordumuzu yerden yere vuruyorlar. Elde delil olmadan yapılan bu iftiralar suç oluyor. Fikir hürriyeti, başkasının haklarını nahak yere çiğnemek değildir.
  Bilmek insanı hür yapar. Özgür insanlar cesur olur.
  Türkiye'de kendilerine aydın diyen büyük bir kesim, hep eleştiri yapıyor. Kolayına geleni yapıyor. Zor olan, dinlemektir. Şu adamlar ne diyor da, halk onların peşinden koşuyor. Bir düşünün hele.
  Durmadan anketler yapıyorsunuz. Bu anketlere şu soruyu da sorun. "Biz nerede yanlış yapıyoruz?" Cevaplardan birine şunu yazın. "Ülkemizde, bidon kafalı ve göbeğini kaşıyan adamlar var mı? Varsa genel nüfusa oranı nedir?"
  Ey okumuş cahiller!
  Sizler Yunus'u bilmez misiniz? Kendisi hiç mektep görmemiştir.
  Peygamberimiz, hangi okullardan mezun olmuştur. Alın diplomalarınızı başınıza çalın demiyorum. Zaten o güzel insan:"İlim Çin'de olsa git öğren. Bilgi, Müslümanın kaybedilmiş malıdır." Demedi mi?
  Kendilerini bir şey zannedenler, karşı fikirde olanlara göbeğini kaşıyan adam, çoban ya da bidon kafalı diyebiliyorlar. Yapılmış ve yapılacak seçimlerde ise onlardan oy bekliyorlar. Bu kafayla oy alamazlar. Bin kere sandığa gitseler, yine hüsrana uğrayacaklardır. Bu ülkede, profesör ile hiç okuma yazma bilmeyenin oy hakkı eşittir. Tam demokrasi ile yönetiliyoruz. Zamanı geldiğinde ise tam bağımsız ülke de olacağız.
  Yeter ki, okumuş cahillerimizin aklı başına gelsin. Haydi çarıklarınızı giyin. Vatandaşın yanına gidin. Onlara kendinizi tanıtın. En önemlisi onları tanıyın.
  Bir cümle daha yazmadan edemeyeceğim. Yalnızca ilim sahibi olmakla cesur olunmuyor. Bilge insanlar, sahaya inmeli artık. Sahada cahiller var. Diplomalı cahiller de köşe yazılarıyla, ahkam kesiyorlar. Halk sizi bekliyor. Kucaklarını açmadılar. Çünki siz koşarak, gitmiyorsunuz yanlarına.. Koşun, hatta kuş olun, uçun.
  Türkiye'yi bilgi kalkındıracaktır.
  Bilge insanların gücüne ihtiyaç var.