http://geceyibeyazlatannur.blogspot.com.tr/

2 Eylül 2015 Çarşamba

SAMİMİ BİR KONUŞMA

SİZE BU SAYFALARDA SAMİMİ BİR KONUŞMA YAPMAK İSTEDİM..






YOLSUZLUKLARA PRİM VERMEYEN VE GEREKTİĞİNDE KENDİ ÖZ EVLADINI BİLE SİLKELEYİP REDDEDEN BİR ANLAYIŞ KAZANACAKTIR.






Bu millet yıllarca nasıl karar verip, ona karşı olanlara cevabını veriyorsa, yine tokadını indirecektir. Dolar aldı başını gidiyor. Faizler düşecek gibi oluyor. Fakat nedense düşmüyor. İnsanlarımız acaba bugün neler olacak endişesi içinde ve çaresiz.



Dershanelerin kapatılacağını bahane ederek, varlığını ispatlamak için 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları yapan, parelel bir güç var. Milletin oylarıyla gelmiş ve hükümet etmekte olan karşı taraf bu gözle görülen kuvvete, karşı duruyor.





Osmanlı Devletinin bazı ara dönemleri oldu. Adı geçen yıllara ait net bilgilere ulaşamıyoruz.








 Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de kuruluşundan itibaren sağlıklı Tarihi Bilgilere ulaşamadığımız yılları oldu.



Hele hele 1938 ile 1950 yılları arası zamanı, doğru yazıp değerlendiren anlı şanlı bilim adamlarımız yok gibi.




1950 den sonra bir kımıltı görüldüyse de, bu serbestliği, 27 Mayıs Darbesi yok etti.


2002 den bu yana özgür insanların ülkesi olma yolunda, bir hamlemiz var. Bu atılımı bizzat Türk Seçmeni yaptı.



 Bütün partileri seçim sandığına gömerek, yepyeni bir Türkiye olma yolunun anahtarını, bu iktidara teslim etti.

Herşey çok iyi gidiyordu. İçeride ve dışarıda başarılıydık. Öyleyse ÇÖZÜM SÜRECİ başlatalım dedik.

"Çözüm sürecinin ana hatları belli oldu"

Teröre bulaşmamış ve şu an yurdumuza karşı bir terör hareketi yapmayacağına söz verenlere kucaklarımızı açtık. Gelsinler, işsizlere iş bulunsun. Yaşlı iseler, emekli maaşları bağlansın. Bu vatandaşlarımıza yan gözle dahi bakılmayacaktır. Çözüm süreci, yeniden ve daha sevecen başlasın.



Bu süreçle beraber, Türkiye'de, tüm dost  ve komşu  ülkeler Coğrafyasında bir uyanma olacaktır..


Eğer ki herhangi bir şekilde terörist davranışlarda bulunmuş, yani suç işlemiş vatandaşlarımız da güvenlik güçlerine teslim olsunlar.
Mahkeme edilsinler.
Nasılsa idam kaldırıldı.
Onlar da işledikleri suç durumuna göre cezalandırılsınlar.









"YAPILACAK ERKEN GENEL SEÇİMLERDE AK PARTİ %44 OY ORANIYLA YİNE BİRİNCİ PARTİ OLACAK. .



..Bu tesbiti tekrarlıyorum. Herşeye hayır diyen MHP oy kaybedecek. Fakat MHP oy kaybedince, CHP oylarında yukarıya doğru yükselme olacak. Çünkü geçen seçimlerde, Ak Partiden MHP ye kayan seçmen, bu sefer de CHP ye meyledecektir..







Erken seçim için yorumlar yapıyorum. 
Bu sayfalara yazı yazabiliyorum. Başka başka insanlar, yani profesörler, yazarlar, politikacılar veya herhangi bir vatandaşlarımız serbestçe fikirlerini ifade edebiliyorlar. Muhalifler, vatandaşın tercihine, kuşku düşürmek için, yazıyor, çiziyor ve söylüyorlar. Kazara muvaffak olurlarsa, eski karanlık günlere döneceğimiz muhakkaktır.

 Fakat Türkiye dönüşü olmayan ve özgür Hayatı baz alan bir yola adımını attı. Hatta o yolda beraberce yürüyoruz. Muhalefet yapan da, yapmayan da bu aydınlık yolda kolkola ilerliyorlar.

Özgür bir ülkedeyiz. Seçmen yanıltılmak isteniyor. Ismarlama anketler yapılıyor. İktidar Partisi çok oy kaybetmiş havası, verilmek isteniyor.



doksaniki Yaşındaki Annem: "Biz bu ülkeyi seviyoruz, daha iyi idare edecek varsa, seve seve o partiye oyumuzu veririz, fakat böyle bir muhalefet partisi yok." diyerek meramını anlatabiliyor.


Onun için sonuçları tahmin edebiliyorum. Ülkemizin vatanseverlerinin tercihi belli oldu. İktidar açık ara önde gidiyor. Fakat bu sonuç beni de sizleri de tatmin etmeyecektir.

Seçimlere çok az kaldı. 1 Kasım 2015 tarihinde herkesin eteğindekiler dökülecek. Vatandaş Demokrasiden yana tercih yapacak. 
Kazanan, özgürce yaşama hakkı, olacak. 
Her düşünce, taraftarına mesajını iletilebilecek. 
Bu puslu hava ancak o zaman aydınlanacaktır. Hakimlerimiz, savcılarımız, polisimiz, zan altında tutulmasın. 
Bir söz vardır. Besinleri muhafaza etmek için, tuzlamak gerekir.
 Ya tuz bozulduysa, o zaman ne yapacağız. Daha önceki davalardan dolayı, muhalefetin de karşı olduğu savcı ve hakimlerimiz var. 
Şimdi de hükümetin karşı oldukları var.
 Bu isimlerin aynı olması,
 biraz tuhaf duruyor. 
Sırf bu sebeble ve
 seçimlere az kaldığı için 
çare bulunmaz bir dert sarmalındayız.





17 Aralık ve 25 Aralık gibi
 operasyonları Türk Tarihinde yıkılmadan karşılayacak tek lider ERDOĞAN'dı. 
Recep Tayyip Erdoğan dışında kim olsa, bu saldırılardan sonra yok olur giderdi.

Başbakanımızdı. Şimdi halk tarafından ilk defa özgür seçimle kazanan ilk CUMHURBAŞKANIMIZ oldu. 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bu netice sevinçli bir müjdedir. Yaşasın Cumhurbaşkanımız. Yaşasın Demokrasimiz diye haykırasım geliyor.




Sevgili Dostlar Yorumlarınızla, Önerilerinizle bu makalelere can gelecektir.

HASAN GÜLER






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder