UMUTLARIMIZA
ÇÖZÜM BEKLİYORUZ.
Dün caddede gezerken insanlarımızı
inceledim. Güleryüzlü bir kişiyi olsun göremedim.Solgun yüzlerde hep bir endişe
vardı. Acaba ailesine verdiği sözleri yerine getiremeyecek olmanın,
korkusumuydu, bu bakışlar. Ya da oy verdiği partilerinin mecliste bir varlık
gösterememesinin, endişesi olabilirmiydi.
Bu insanların çoğunluğu gençti. Genç bir
nüfusa sahibiz. Bu avantaj, sanki dezavantaj olmuş gibi. Gençlerimiz
vakitlerini internet kafelerde harcıyorlar. Bu internet, sanki bağımlılık
yapıyor. Bilgisayarın başına oturan, bir daha ayrılamıyor.
Geçen gün gazetelerde okudum. Bakırköy
devlet hastanesinde de İnternet bağımlılığı tedavi birimi açılmış..
En önemlisi nedir? Bilir misiniz,
dostlar. Bu işsiz gençlere bir yol haritası çizmektir. Kayıtlar nüfus
müdürlükleri ve muhtarlıklarda var. Devletimiz sadece hastanelerde değil, kendi
bünyesinde bir birim oluşturmalıdır.
İş sahibi olamayan, boş gezenin boş
kalfası olan bu kayıp insanların kazanılabilmesi için, bir çözüm birimi
kurulmalıdır.
Bu birimlerin başkanları illerde vali,
ilçelerde kaymakam, mahallelerde ise muhtar olmalıdır. Önce bu ekibe Üniversite
mezunu fakat mülakat yaparak uzman personel alınmalıdır. Bu çalışma
neticesinde, zaten önemli bir şekilde işsizlik sorunu çözülecektir. Çünki
üniversite mezunu işsiz çok sayıda gençlerimiz var.
Eğitimli gençlerden oluşan bu birim,
önce bulunduğu vilayetin üniversitesindeki profesörler tarafından, her konuda
eğitilmelidir.
Amaç sokakta avare dolaşan her yaştan
tahsilli tahsilsiz insanlarla hemhal olmak. Onları dinlemek. Onlara seminerler
vermek. Hatta o vilayetteki işverenlerle diyalog içinde olarak, bir an önce bu
sokak insanlarına iş bulmak olmalıdır.
Bu yazıyı okuyan iktidar mensuplarına
sesleniyorum. Geç kalmayın. Vatandaş umutsuz. Boşuna size oy vermedi. Sizden
beklentileri büyük.
Birincisi gençler iş sahibi olmak
istiyorlar. İkincisi işsahibi olanlar, gelirlerinin artmasını bekliyorlar. Bu
yaşa kadar var gücüyle çalışmış ve emekli olmuş insanlarımız da adam gibi adam
olabilmek için yeterli bir emekli maaşı bekliyorlar.
Kısaca özetleyelim. Vatandaşımızın
yarısından fazlası iktidara devam dedi. Fakat esnaf bazen hiç siftah yapmadan
kepenk kapatıyor. Şehirde gezerken tutulan bir kiralık işyeri görünce seviniyorum.
Fakat biraz ilerleyince aynı cadde üzerinde en az on işyerinin boşalmış
olduğunu görüyor ve endişeden kahroluyorum. Bir lokanta sahibi ile görüştüm.
Yanında beş çalışanı vardı. Bu beş kişi bu işyerinde çalışmakla, çevreye de
katkı sağlıyorlardı. Ev sahiplerine kira ödüyorlar. Bakkala, berbere, terziye,
münübüse ve hatta maç seyretmek için gittikleri, kahveye de para ödüyorlar.
Bunların cep telefonları var. Ev telefonları var. Evlerinde internetleri var.
Belediyeye su parası, elektirik idaresine , doğalgaz şirketine para ödüyorlar.
Bu ekonomiye katkıdır. Cadde üzerinde kapanan işyerlerini görünce, bunların
sahiplerini ve çalışanlarını düşünüyor ve yüreğim cız ediyor.
Hele asgari ücretle çalışan,
vatandaşlarımızın, çaresizliğini düşündükçe,kahroluyorum. İşsizler hiç değilse
onlar gibi olmak istiyorlar. Çalışanlar emekli olup rahat etmek istiyorlar. Hele hele EYT mensupları var. Yani emeklilikte
yaşa takılanlar var. Bu insanlar 1999 da çıkarılan baskın bir kanunla mağdur
edildiler. O baskın kanuna bir madde ilave edilerek, (bu kanun 1999 yılından
sonra işe başlayanlar için geçerlidir, diyerek) çare üretilebilir.
Herkes çaresiz. İş bulamamış gençler de,
İş bulup çalışanlar da, Emekli olabilmiş insanlar da ümitsiz bir beklenti
içinde…
İşsizlere iş bulacak politikalar
istiyoruz. Çalışanlara ve emeklilerimize yeterli bir maaş istiyoruz.
Hoş ve esen kalın, sevgili dostlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder