BİR DAVAYI DERT EDİNDİM. BAŞKALARININ KOLAYLIKLA ANLAYAMACAĞI ŞEYLERİ ANLAMAK VE ANLATMAK İSTİYORUM. NEYİ ANLAYACAĞIZ. NASIL ANLAYACAĞIZ.
İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİYLE, HEMDERT OLACAĞIM. BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA YELKEN AÇAN BİR GEMİ OLACAK BU SAYFALAR.
BU SAYFALAR SİZİN.
HER AKLINIZA GELENİ SORABİLİRSİNİZ.
SİZİN SORULARINIZLA BU SAYFALAR ZENGİNLEŞECEKTİR.
SEVGİ VE HÜRMETLERİMLE.
SİZİ ÇOK SEVEN
GEMİÇLİ HASAN GÜLER
20 NİSAN 2015 PAZARTESİ
ÖZLENEN İNSAN OLMAK
20 NİSAN 2015 PAZARTESİ
Özlenen İnsan Olmak.
İnsanlar hasretimizi
çekmeli.
Zaten hasreti
çekilene
iyi insan denir.
Herkes,ah bir
görsek,
bir dinlesek
demeliler.
Böyle olursak
anlatmaya lüzum yok.
İnsanlar anlar.
Herkes iyiyi kötüyü
fark eder.
Ve yeniden dünya
insanca yaşamağa
değer olur.
Bu gök kubbede
yaşayanlar,
içlerinde
namussuzluğu barındırmazlar. Bilirler ki herkes iyidir.
Bizi daima
rahatlatan bir söz var.
-"İyiler daima
kazanır."
Bilgi bakımından,
dünyanın en önde
geleni olsanız. Davranışlarınız, sözleriniz
ve insanlara
bakışınız iyi değilse,
sizi kimse dinlemez.
faziletler en güzel
kelamlar
ilimler sizde olsa,
hâliniz bozuksa
insanlara zarar
verirsiniz.
Hatta kendinize de
en büyük kötülüğü
edersiniz.
Evvela iğneyi
kendimize batıralım.
İyi bir insan
olmaya,
insanları sevmeye
ve hatta sevilmeye
çalışalım.
Kendi çıkarlarımıza
ters gelse de
doğru bildiklerimizi
söylemekten
ve yapmaktan
çekinmeyelim.
İnsanlar sevsin diye
değil,
doğru bildiklerimizi
yapalım.
Görünüşte bize
düşman bile olsalar,
dosdoğru adamlara
yardım etmesek bile,
onların
söylediklerine
ve yaptıklarına
engel olmayalım..
Bilge insan olmak
istiyorsan, en önce kızdıklarına sabret. Onları bir dinle.
Bunları yaptığında,
seni seven,
seni dinlemek için
uzaklardan gelen,
seni özleyen
ve sana değer veren
milyonları duyacak, dinleyecek ve göreceksin.
İşte o zaman bu
dünya daha tatlı,
daha yaşanılır,
daha da güzel
olacaktır.
Mutlu günler uzak
değil.
Bu yazıyı okuyan
herkes, benzerini yazıp yayınlayabilir.
Önce yazarız.
Sonra yazdıklarımızı
uygularız.
Geriye baktığımızda
şöyle bir resim
görürüz.
stadlarda rakip
takımın taraftarları
yan yana ve kolkola
maç seyrediyor.
Bir takımın
futbolcusu gol attığında onun taraftarı daha az seviniyor.
Çünki arkadaşı o an
üzüntülü.
Saha içinde
futbolcular
jentilmenlik yarışında oluyor. Birbirlerine kasti faul yapmıyorlar.
Çünki biliyorlar ki
arkadaşı da kendisi
gibi
bu işten ekmek
yiyecek.
Ağır sakatlık
olmasın,
diye titiz
oluyorlar.
Gol atan da fazla
bir taşkınlık yapmıyor. Çünki kendi taraftarı,
rakip takımın
taraftarı ile arkadaş.
Hele Millet
Meclisini düşünün bütün parti liderleri, bu devleti nasıl daha ileriye
götürürüz diye çırpınıyor.
Şöyle diyor, diğer
partili yöneticiye:
-"Evet
yaptıklarını destekliyorum."
-Ya da
desteklemiyorum.
- Fakat şunu şu
şekilde yaparsan
daha da kolay ve
çabuk netice alırsın.
Karşısındaki de
nazikçe:
-Sen bildiklerini
söyle kardeşim.
Önerilerinin içinde
doğru olanlar varsa, onları uygularım.
Hatta millete bu
önerilerin sahibi,
falanca diye de
söylerim.
Diyebilmelidir.
Burada daha yazacak
çok şey var.
Yeter ki iyilik
yarışına girelim.
Birbirimizi tutkuyla
sevelim.
Birbirimizin
hasretini çekelim.
En önemlisi de:
Özlenen, hasreti
çekilen
insan olalım.
Yazan: HASAN GÜLER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder