18 Nisan 2015 Cumartesi
KİMİ VE NİÇİN SEVMELİYİZ.
Bu yazıyı okuyan,
duyan bilge Türk Vatandaşlarına ihtiyacımız var.
Onlar duygu ve
düşüncelerini bu sayfalarda paylaşsınlar. Bize yol göstersinler.
Bilge insan,
olayları kendini geliştirme fırsatına dönüştürür. Hiçbir şeyi önemsiz diye
atlamaz. Bu şekildeki bakışı ile bulunduğu ortama yüksek bilinç getirir. Onun
bulunduğu ortam çok yüksek ışık veren bir ampulle aydınlatılmış gibidir.
Aydınlanmış ortamda bulunan bütün insanlar da aydınlanmış olur. Bu yönü ile
bilge, iş olsun diye değil, kendisine ve diğer insanlara faydalı olan bilgileri
taşır.
Bilgeliğe yönelmiş
bir kişi her düşünce ve eylemi iyi yanından ele alır. O evrendeki mükemmelliği
fark etmiştir. Bu bilinçle evreni daha da iyileştirmeye çalışır. Öncelikle iyi
bir insan olmanın yollarını arar.
Bilge insanların gördüğünü
bizler de görebiliriz. Bu bilge görüş paylaşmakla elde edilir. O zaman bir
takım ruhu ile hareket edilecektir. Sevgiyle, dostlukla barış dolu günlere
beraberce kavuşacağız.
Aman
benim bildiğimden ne olacak ki? Demeyin. Katılın bu sayfalara
SEVMEKTEN KİMSE
USANMAZ
Özgür ve seven
insanlar ülkesiyiz.
Biz bu mübarek
günlerde öyle bir kenetlendik ki, dış ve iç düşmanların uğraşması nafile, bizi
kimse bölemeyecektir.
Ülkemiz insanları
birbirini seviyor. Hem de şu bu diye
değil. İnsan oldukları için seviyorlar birbirlerini.
Hangi partiye oy
vermişse vermiş. Yarın da bir başkasına ya da yine aynı partiye rey verebilir.
Bu mübarek RAMAZAN
günlerinde oruç tutmuş veya tutmamış. Herkes o gün Allahu Tealanın huzurunda
tek olacaktır. Orada dayı, arka yok. Öyleyse, insanımız birbirlerine, bir şey söyleyecek değildir.
Bu güzelim ülkede ne
zaman beğenilecek şeyler olsa, içeriden dışarıdan saldırılar oluyor.
Artık hiçkimsenin
kuklası olmayacağız. Milletimize, devletimize, tek kelimeyle verdiğimiz oya
sahip çıkacağız.
Önümüze konan bu
sandık nimetini kaybetmemek için, gerekirse canımızı ortaya koyacağız.
Zaman zaman aklımız
karışıyor gibi oluyor. Sokak hareketlerini demokrasi, sanıyoruz.
Böylesine dur durak
bilmez davranışların adı, ANARŞİDİR.
Anarşisizm ardından, ister istemez silahlı kuvvetler politikanın içine
girer, sonunda da olanlar olur.
Biz bu filmleri çok
gördük. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve daha bilmediğimiz neleri
vardır.
Reçete şu: vatandaş
olarak önce biz birbirimizle barışık olacağız.
Herkes birbirini
candan sevecek önce, sonra da bu aşk bizi birbirimize kenetleyecektir.
Bir yerlerde okudum.
Öyleyse yine yazayım. İnsanların birbirine sevgiyle bağlanmasına, SEVGİNİN GÜCÜ
denir. Bu gücü top tüfek ayıramaz. Bu ülkede yaşayan herkes birbirini ölesiye
sevmektedir. Aksini söyleyenlere cevap: Siz bu ülkede yaşamıyor olabilirsiniz.
Köyümüzde bir cenaze vardı. Kim dedik. Falanca dediler. Tanımadık. O bu köyde
yaşamıyordu. Fakat akrabaları burada oldukları için, cenazesini köyümüze
getirdiler, diye cevap verdiler. Akrabalarını tanıdığımız cenazeye sahip
çıktık. Biz birbirimizi daima severiz.
Ülkemiz her bakımdan zenginliğe sahip.
Bir kere insanımız
da müthiş bir DEMOKRASİ zenginliği var.Şu üç günlük dünyada neyi
paylaşamıyoruz. Ülkemizin zenginliği hepimize yeter. Adilce paylaşalım. Kanaatkar olalım. Yalnızın
yanında olalım. Fakirin dostu olalım. Yanlış yapanlara da hatalarını söyleyelim.
Artık milletimiz bu
çirkin tezgahları defalarca yaşadığı için oyuna gelmedi ve gelmeyecektir. Ey içimizdeki aldanmış
birkaç kişi, sizleri de inanın çok seviyoruz. Boşuna heveslenmeyiniz. Demokrasi içinde çare
arayınız. Sizler de bu oyunu bırakın,gelin hep beraber olalım.
Bu ülkede bir
olalım. Diri olalım. İri olalım. Hep beraber mutlulukla yaşayalım.
Sevginin gönül
bağlarımızı kuvvetlendirmesi dileğiyle...Bu yazıyı okuduğunuzu düşünerek,
sizleri sevdiğimi tekrar ifade ediyorum.
Sevelim sevilelim.
Bir Hak dostunun
dediği gibi “SEVELİM, SEVİLELİM. BU DÜNYA KİMSEYE KALMAZ.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder