Sevgili Blok
Okuyucusu
Sevgili Dost:
UNUTMA Kİ
Renk renk açan
güllerin, herbirinin sapında, dikeni
var.
Ağzında bal olan
arının, kuyruğunda iğnesi var.
Yumuşak huylu atın,
beklenmeyen tekmesi var.
Ya sabır, Ya sabır
diyoruz, sabrın da bitmesi var.
Ey okuyucu, bu
yazıyı okuyanların, çok güzel ülkesi var.
Bu ülke insanları,
artık hakikatı anladı.
Bu kucaklaşmadan
sonra, sevinçle gülmesi var.
Bu yazıyı
okuyanların da, bize diyesi var.
AŞAĞIDAKİ YAZI BİR
AYDINLANMA OLARAK OKUYACAĞINIZI UMUYORUM
FARKINDA OLMAK
Bazı şeylerin ne
manaya geldiğinin farkında mıyız? Farkında olmak ne demek? Önce bu soruya
açıklama getirelim.
Görülmesi veya
bilinmesi gereken şeylerden haberi bulunmak, kavranması gereken bir şeye dikkat
etmek.
Okul yıllarımızdan
itibaren çevremizde birşeyler olup, duruyor. Bu olanları yorumladığımızda
aklımız karışıveriyor. Özgürlükler, söz sahibi olmalar, akıl sahipleri ve daha
bir sürü ağır anlam taşıyan söz ve cümlelerin boşuna öğretildiği fikrine
kapılıyoruz.
Başbakanlarımız
idare etmemiş bizleri.. Hatta Padişahlarımız dahi bizi yönetememişler.. Büyük
devletlerin politikacıları dahi kendi ülkelerinin sahibi olmamamışlar. Dünyaya hakim olan sistemler varmış. Eğer o
sistemleri savunursan rahat edermişsin. Yoksa !!!!
Ne olur ki
demeyin? Darbeler olur. Savaşlar olur.
İnsanlar zahmet çekerler. Yürüyen tekere çomak sokanlara çok kızar bunlar..
Seçim, partiler,
demokrasi hepsi hepsi yalan… Sadece bu söz sahiblerinin dediği olur.
Bu İktidar Sahipleri
Tüm Dünyayı avuçları içine almışlardır.
Bir çocuk daha
ilkokuldayken ona sahip çıkarlar. Bu üstün zekalı çocuk onlar tarafından bedava
okutulur. Kendi ülkesinde baş olur. Ya doktorların, ya mühendislerin, ya
politikacıların.. Ülke içinde tabii ki de DÜNYA Üzerinde de bunlar
çoğunluktadır.
Bunlar kendilerini
bildikleri gibi, başka ülkelerdeki kendi gibi olanları da bilirler…
Amaçları dünyadaki
tüm insanları rahat yaşatmaktır. Önlerine çıkan muhalefeti ise, cahillikle
suçlayıp, yok ederler. Bu herkesi güya rahat ettiren üstün insanlara dur
demenin zamanı geldi. Vicdanımıza hükmedelim. Beni benden iyi rahat ettirecek
kim olabilir. Böyle kimseler yoktur. Onlar sistemlerini bir virüs gibi
bulaştırmaya devam edebilirler. Bizler ya bu virüslere karşı bir bir DOKTOR ya
da doktorları savunan kişiler olalım. Ya böyle insanlara baş kaldıralım. Ya baş
kaldıranlara yardım edelim. Ya da yardım
edemiyorsak, karşılarında olmayalım. Tek tek fertlerin özgürlüğüne müsaede eden
bir düşünceye meyilli olalım. Artık kanunları Anayasaları velhasıl bizi
ilgilendiren önemli düzenlemeleri darbeciler ve diktatörler yapamasın. Biz ve
bizim temsilcilerimiz yepyeni bir ANAYASA yapalım. Tüm Dünya bizim farkımıza
varsın.
Bir kişinin tayin
ettiği insanları seçim günü gidip onaylamayalım. Gerçek demokrasi için, dar
bölge sistemi getirilmelidir. Tıpkı Mahalle Muhtarları gibi her mahalleden
tanınmış ve kendi özgüvenini kanıtlamış insanlar önce bağımsız olarak
seçilmeli, daha sonra bu seçilenlerin oluşturduğu mecliste ANAYASA hazırlanmalı
ve bu seçilen kişiler kendi siyasi görüşü ne ise ona göre bir araya gelip,
partileşerek hükümeti kurmalıdırlar..
Bu yepyeni sistemi
anlatabilecek kadar üstün zekalı değilim. Fakat ülkemizde siyasete bir format
gerekiyor. Büyük devletlerin tayin ettikleri kişiler tarafından yönetilmek
istemiyoruz. Kendimizin seçtiği politikacılar tarafından idare edilmek en büyük
arzumuzdur.
Bunun farkında
olanlardan yorumlar bekliyorum..
Aşağıya bir güzel
söz yazdım.
Bir kimse kendini
övmeye başlarsa, değeri düşer.
FARKINA VARANLAR İÇİN YAZDIM
YanıtlaSil