http://geceyibeyazlatannur.blogspot.com.tr/

21 Nisan 2015 Salı

TÜRKLERİN TARİHİ HAKKINDA BİLGİLER




 Söz sahibi bir millet olalım.


 TÜRKLER'İN ANADOLU'YA GELİŞİ


              Orta asya topraklarında kurulan Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Türk ve İslam Tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Müslümanların başka milletleri de eğer Müslüman olurlarsa kardeş, yok olmazlarsa da, kendilerine ve dinlerine zarar vermedikçe düşman kabul edilmediği bir sevgi dinini yaydılar. Büyük Selçuklu İmparatorluğunun kuruluşu ile husule gelen İnkılablardan biri de, hiç şüphesiz, Yakın Şarkın ve hususiyle Anadolu'nun fethi ve Türkleşmesidir

           İslamın tevhid inancına bağlı olarak ve medeniyet yolunda eserler vererek , batıya doğru ilerlediler.

          İslam medeniyetine de, getirdikleri yeni unsur ve müesseseler sayesinde, bir hayatiyyet bahşettiler,. Üç kıta topraklarına köprü vazifesi yapan Anadolu topraklarına yerleştiler.

          Bir daha da hiç bırakmamak üzere bu vatanda kök saldılar. Şimdi yine bu topraklardayız. Hür ve müreffeh bir hayat yaşıyoruz. Bu rahatlığı Büyük Selçuklu Devletine borçluyuz. Onlara minnettarız. Bu ülkeyi bize bıraktılar. Biz de bizden sonrakiler bırakacağız.


         Günlerdir internette geziniyoruz.  Türkiye ve Türkler üzerine bilgiler topluyoruz. Televizyonlardaki tartışmaları da izliyoruz. Şu neticeye vardık. Türkler Anadoluya daha önce de geldiler.

            Türkler  İtalyanların Atası Etrüskler’le de akrabadırlar. Türkler Ortaasyadan gelmedi. Daha önce ortadoğuda yaşadılar. Buradan İmparatorluk kurarak ve harp ederek Asyaya gittiler. Karşılarında Çinliler vardı. Onlarla çeşitli savaşlar yaptılar. Bu savaşların sonunda, Çinliler sınırlarını korumak için büyük bir set yaptılar. Buna Çin Seddi denildi. Fakat Türkler yine de bu seddi aşarak, Çini fethettiler. İklim şartlarından dolayı, batıya göç ettiler. Avrupa topraklarında İmparatorluk kurdular. O milletlerle kaynaştılar. Şimdi hala Avrupa milletlerinin bir çoğunun atası Türklerdir.


                   Türkler Anadoluya ikinci defa Müslüman bir Millet olarak, geldiler. Malazgirt’de yapılan savaşı kazandılar. Fakat buradaki yani Anadolu Topraklarındaki Ahaliyi öldürmediler.Çünki onların dede ve nineleriyle kendi dede ve nineleri asırlar önce de beraberdiler. Yine beraberce yaşayabilirlerdi.

                  Onlara islamiyeti tebliğ ettiler. Kabul edenler oldu. Kabul etmeyenleri ise Cizye karşılığında yine bu topraklarda yaşattılar.(CİZYE NEDİR?:  Selçuklu ve Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan gayri müslim tebaadan, askerlik görevi ile can ve mallarının güvenliği karşılığında alınan bir vergidir. Akıl ve bedence sağlam, ödeme kudreti olan 14-75 yaş arası gayri müslim erkeklerden alınmaktadır. Kadın, çocuk ve ihtiyar erkekler, cizyeden muaftı. Körler ve sakatların fakir olanlarından alınmazdı. Fakir rahiplerden de bu vergi alınmazdı. )  Bu topraklar fethedildikten sonta burada yaşayan ve Müslümanlığı da ilk  önceleri kabul etmeyenlerin önemli bir bölümü, zamanla Müslüman olanlar oldu. Kız alındı. Kız verildi. Anadolu insanı, daha evvel burada yaşayanlar ve sonradan gelenlerin harmanlaması oldu.

                  Malazgirt zaferi sonucunda, Anadolu'ya büyük bir nüfus hareketi oldu. Sadece savaşçılar değil, çiftçi, köylü, sanatkar, tüccar da bu topraklara geldi. Anadolu’nun  tamamiyle Türkleşmesi  diye bir düşünce gütmediler. Anadolu insanını serbest bıraktılar. Zulmetmediler. Onlara İnsanca davrandılar.Kiliselerine gitmelerine mani olmadılar. Fakat Onlara dostça ve sevgiyle muamele ettiler. Bu sevgi hareketi, kısa zamanda Anadolu insanının önce Müslüman olmasına, daha sonraları da evlilik bağı vasıtasıyla Türkleşmesini sağladı.

              Moğol istilası önünde Orta Asya ve İran'dan kaçan Türkler ikinci büyük göç yaşadılar. Bu topraklardaki akrabalarının yanına sığındılar. Türkleşme hadisesi XIII ve XIV üncü asırlarda Orta-Anadolu'dan sahillere,  yani karadeniz, akdeniz, ege ve Marmara kıyılarına, doğru oldu.. Mesela 1071 malazgirt Çaldıran zaferiyle Van topraklarındayız.

               1084 de ise Gemlik fethediliyor ve gemi yapabilmek için tersaneler kuruluyor. Gemlik’te Balık Pazarı Mahallesinde Kiliseden camiye çevrilmiş İbadethanenin duvarında: 1085 tarihini okuyabilirsiniz.

             14 sene  içinde, Anadolu toprakları deniz sahiline kadar, Türklerin eline geçiyor. Bu nüfus hareketinin esasını asker  unsur teşkil etmekle beraber, Türkiye Selçuk devletinin kuruluşuyla çiftçi, tüccar, sanatkar ve din adamları da, muhacerete dahil olarak, Anadolu'ya gelir.

                  Türkiye Türklerinin kökenin tarihsel süreç ele alınarak Orta Asya'ya dayandığı kabul edilmektedir.

                  Fakat Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi Genetik Bölümü'nün hazırladığı "Anadolu'nun genetik profili" araştırması Türkiye'de az bir kesimin köklerinin Orta Asya'ya dayandığını, Anadolu Türklerinin genetik bir havuz oluşturduğunu ortaya koymaktadır.

                   İsviçre merkezli iGenea şirketinin yaptığı araştırma ise Türkiye'de yaşayan Türkler'in sekiz farklı etnik gruba ait genleri taşıdığını belirledi. Araştırmaya göre, Türkiye Avrupalı uluslar arasında en karmaşık genlere sahip topluluğu oluşturmaktadır. Anadolu'nun tarih boyunca istilalara ve göçlere açık olması bu durum için örnek oluşturmaktadır.


                 İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi ve antropolog Timuçin Binder, genetik araştırmaların Türkiye'de yaşayan insanların büyük bölümünün 40 bin yıl önce de bu topraklarda yaşamış olduğunu kanıtladığını belirterek, Orta Asya'dan Anadolu coğrafyasına gelen nüfusun aslında az olduğunu, Türklüğün ırka bağlı değil bir kültürel kimlik olduğu görüşünü savunmuştur. Binder, araştırmaların Anadolu Türklerinin genetik olarak Asya'daki Türkî halklardan çok Balkanlar ve Ortadoğu'daki uluslara daha yakın olduğunu gösterdiğini söylemiştir.

             ABD'li tarih profesörü Justin McCarthy, Türklerin çok farklı bölgelerden geldiklerini ve tıpkı Amerikalılar gibi köklerinin değişik yerlere dayanmasına rağmen Türk kimliği altında birleştiklerini söylemiştir

 Şimdi bu topraklarda yaşayan ve kendilerine Türk ismini veren bir ırk var. Tabii kendilerini Türk saymayanlar da var. Kimseyi zorla kendi milletimizden ve kendi dinimizden yapamayız. Onların dedeleri ve nineleri, bizim dede ve ninelerimizle nasıl beraber yaşamış sa, bizler de yaşayacağız. Onlara kardeşimiz diyeceğiz. Onlar da bize kardeşimiz diyecekler. Ne kaybederiz. Hiçbirşey kaybetmeyiz. Aksine çok şey kazanırız. Bir yumruk gibi bir, beraber oluruz. Tüm dünya Milletleri bize gıpta ederler. Ayrılıkçılık, başkalaştırmacılık, kin, öfke ve terör sona erer. Sevgi, itimat, memnuniyet, barış geri gelir.

           Hangi yöreden, hangi inanıştan, hangi milletten olursak olalım. Farketmez. Yeter ki, birlik olalım.

           Blog sayfalarımıza Türkler ve Türkiye ilgili bilgiler yazalım. Tüm Türkiye okusun. Şimdi birlik, beraberlik, kardeşlik zamanıdır.

          Daha ne yazalım. Siz yazın. Bu yazıyı ve diğer yazıları yorumlayınız. Düşüncelerinizi açıkça söyleyiniz. Konuşan, yazan, ilerleyen ve söz sahibi bir millet olalım.

1 yorum: