http://geceyibeyazlatannur.blogspot.com.tr/

25 Kasım 2015 Çarşamba

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

                                            


"TÜRKLER, DÜNYAYA İKİ DAFA HÜKMEDECEK"

Yukarıdaki ifade:

Peygamber efendimizin (s.a.v.) Türklerle ilgili olarak söylemiş olduğu hadislerinden biridir. 
Türkler bildiğiniz gibi osmanlı imparatorluğunu kurarak yüzyıllarca dünyaya hükmetmiş, olaylarda söz sahibi olmuştur.
 Böylece islam dinini yaygınlaştırmışlar ve sahiplenmişlerdir.

Bu güne baktığımızda, Türkiye son elli yılın en aktif dış politikasını gerçekleştirmektedir. 
Dış dünya basını da Türklerin etkili olacağına dair senaryolar üretmeye başladı. 
Son örneklerde de buna
benzer öngürüler artmış durumda. 
Yalnız bunun birkaç yüzyıl sonra tam anlamıyla gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. 

Torunlarımız Dünya da tam anlamıyla söz sahibi olacaklardır.
Bize düşen çocuklarımızı üstün bilgiye haiz olarak yetiştirmeye vesile olmak.
Türk Milletini her kulvarda birinci yapacak nesiller yetişmesine önayak olmaktır.

İşte tam burada dünyaya hakim olabilmenin formülü aklıma takılıverdi.
Bu vazife öğretmenlere verilmelidir. 
Eğitim sistemimiz tamamen değişmeli. Öğretmen adayları, üstün zekalı ve her bakımdan donanımlı olmalıdır.
 Bunun yolu da tıpkı doktor, mühendis, subay ve bunlara benzer insanların puanını alan ve hatta daha da çok puan alan öğrenciler ÖĞRETMEN olmalıdırlar.
Salı Günü 24 Kasım idi. Bu tarihin derin ve güzel bir anlamı var. 
Çünkü 24 Kasım Öğretmenler günüdür.
Peki yıllardır kutlanan bu 24 kasım tarihinin açılımı nedir.
  Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e 24 Kasım 1928 de  Başöğretmenlik ünvanı verildi. 


Atatürk'ün yüzüncü doğum yıldönümü olan 1981 yılının 24 kasım  günü 
Öğretmenler Günü olarak kutlanmaya başladı.

 Bu kutlamanın verdiği ilhamla diyorum ki, Türklerin Dünyaya yeniden hükmedilmesi için, eğitim sistemimizde ciddi bir değişikliğe ihtiyaç vardır. Öğretmenlik başvurusu tamamen değişmelidir. Evet öğretmenlerimiz özveri ile çalışıyorlar. Maddi imkansızlıklarla mücadele ediyorlar. Bir köy okulunun sobasını öğretmen yakıyor. Yine bir köy okulunun öğrencilerine yardımı, öğretmen sağlıyor. Öğretmenlerin öğrencileri, doktor, mühendis, Subay, vali oluyor. İyi de maaş alıyorlar. Fakat öğretmenlerimiz her bakımdan muhtaç durumdalar. Çalışırken de emekli olduktan sonra da zor koşullarda yaşıyorlar. Başarılı insanları, yani çok para alanları yetiştiren onlar. Fakat Türkiye bir atılım yapamıyor. Yani ilim adamı yetiştiremiyoruz. Son yüzyılda bulunan her yeni şey başka ülkelerin insanlarına ait. Bunda bir çarpıklık var. Öyleyse ÖĞRETMEN belirleme sistemini değiştirmeliyiz. Mesela bizzat öğretmenlerimizin işaret ettiği her okuldan seçilmiş, üstün zekalı öğrenciler arasında yapılan, imtihan sonucunda: ÖĞRETMEN adayları belirlenmelidir. İşte o zaman bu öğretmenlerin yetiştireceği öğrenciler, büyük ilim sahibi olacaklar. Türkiye her bakımdan hakimiyetini ilan edecektir. Böylece  bu alimlerin yetiştireceği nesil, dünyanın hakimi olacaklardır. Paraya gelince, zaten bu verimli öğretim görevlilerine devlet hakettiğini verecektir. Mevcut öğretmenlerimiz de onore edilerek, bu sistemde korunmalıdırlar.O zaman Türkiye her kategoride ileri insanlarla donatılacak, Ülkemiz de dünyanın hakimi olacaktır.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder