BU SAYFALARDA YAZI YAZANLAR
Bir yalnızlığın içine yavaş yavaş açılırlar. Bir
de bakarlar ki, ne arayanları var? ne de soranları?
Bu nasıl olur?
İlk önceleri kendilerine arkadaş seçerler.
Yorumlar yazarlar. Arkadaşları olur. Yorum yazanları olur. Yukarıda da
belirtildiği gibi, aradan zaman geçtikçe, ne arayanı, ne soranı kalır. Hatta bu
sayfalarda yazanlar, psikolojik bir travma bile geçirirler. Düşünün bilgisayar
başındasınız. Durmadan yazıyor, yazıyor, yazıyorsunuz. okuyanınız yok. Bu bakımdan, hayata
küsmeler bile yaşanır.
Fakat başka blog sahipleri öyle değildir. Onlar
bıkmaksızın yazarlar. okuyanlarının olduğunu bilirler. Çünki, toplumsal
konulara değinmektedirler. Onlar dava adamıdırlar. Başkaları gibi bir dertleri
yoktur. Onlar bu blog sayfasında devamlı yazmayı kendilerine dert
edinmişlerdir.
O dava adamlarını kutluyorum. Adam dediysek,
sadece erkekleri değil, kadın erkek herkesi, dava adamı olarak tarif ediyorum.
Bu dava insanları öyle küsüp gitmezlar. Onların
taraftarı olduğu bir düşünce akımı vardır. Biteviye o konuda yazılar yazarlar.
Mesela iktidarı eleştirecekler se, İktidarın her
yaptığına bir kulp takarlar. Devleti idare edenler onların hedefidir. Onlar
bazen bir şiir peşindedir. Bu sayfalarda durmaksızın şiirler yazarlar. Sonra da
bu yazdıklarını kitap haline getirirler. Onların hedefi, buradan beğenilmek
değildir. Onların amacı güzel ve edebi şiirler yazabilmektir.
Mesela hikaye yazacaklardır. Onlar da aynı
şekilde önce bu blog sayfalarında yazarlar. Sonra da yazdıklarını kitap haline
getirirler. Bizim erişmek istefiğimiz
hedefimiz var. Bu zor yolda bizimle yürüyecek ve kendilerine DAVA ADAMI
diyeceğimiz, kendisini davaya adayacak arkadaşlar arıyoruz. Davanın ne olduğunu
söylemedik mi? Davamız birlik ve beraberlik içinde yaşamak olmalıdır.İnsan ne
yapacağını bilmeden yola çıkamaz. Bizler önce bulunduğumuz köyümüzde,
mahallemizde yani en yakın çevremizde bir ışık olabilmeliyiz. Bizim gibi ışık
olacakları ya da ışık olacaklara yardım edecekleri veya bu ışıkları yakanları
desteklemese de onlara karşı olmayacak insanları bulmalıyız.İlk adımı köyümüze
doğru atarak, yola çıkalım. Hak bellediğimiz bu yolda tek kişi de kalsak geri
dönmemeliyiz. Köyümüzün adı GEMİÇ. Biz de onlara sesleniyoruz. Gelin bu davaya
baş koyalım. Hepimiz aynı görüşte olmayabiliriz. Fakat içimizdeki ayrışmaları
GEMİÇ KÖYLÜYÜZ adı etrafında ve düşüncelerimizden taviz vermeden, bir araya
getirmeliyiz. Bu yazıyı okuyan Gemiçliler ya da bizim köyümüzden olmayanlar,
ülkemizi ileriye götürebilmek için neler yapabilmeliyiz kaygısı
taşıyorsanız,YAŞATIN FİKİRLERİNİZ...
sizlere MERHABA diyorum. Yazılarımı okumasanız
da, yorumlar yazmasanız da ben biteviye yazacağım. Fakat bu sayfada
yazmayacağım. Yeni adresim:
BİR HABER YAZ olacaktır.
İkinci yazımızda görüşmek üzere: GEMİÇLİ HASAN GÜLER
17 OCAK 2016 PAZAR
BİR HABER YAZ
YanıtlaSilBU SAYFALARDA YAZI YAZANLAR
Bir yalnızlığın içine yavaş yavaş açılırlar. Bir de bakarlar ki, ne arayanları var? ne de soranları?
Bu nasıl olur?
İlk önceleri kendilerine arkadaş seçerler. Yorumlar yazarlar. Arkadaşları olur. Yorum yazanları olur. Yukarıda da belirtildiği gibi, aradan zaman geçtikçe, ne arayanı, ne soranı kalır. Hatta bu sayfalarda yazanlar, psikolojik bir travma bile geçirirler. Düşünün bilgisayar başındasınız. Durmadan yazıyor, yazıyor, yazıyorsunuz. okuyanınız yok. Bu bakımdan, hayata küsmeler bile yaşanır.
Fakat başka blog sahipleri öyle değildir. Onlar bıkmaksızın yazarlar. okuyanlarının olduğunu bilirler. Çünki, toplumsal konulara değinmektedirler. Onlar dava adamıdırlar. Başkaları gibi bir dertleri yoktur. Onlar bu blog sayfasında devamlı yazmayı kendilerine dert edinmişlerdir.
O dava adamlarını kutluyorum. Adam dediysek, sadece erkekleri değil, kadın erkek herkesi, dava adamı olarak tarif ediyorum.
Bu dava insanları öyle küsüp gitmezlar. Onların taraftarı olduğu bir düşünce akımı vardır. Biteviye o konuda yazılar yazarlar.