Aşağıdaki yazı bugünkü Türkiye Gazetesi Üçüncü sayfasından alıntıdır.
357
7 MART 2016
PAZARTESİ
RAHİM ER
TÜRKİYE GAZETESİNDE YAZDI
Geçen hafta
bir televizyonda yeni anayasa yapılmasına dair görüşlerimizi dile getirirken
mes'elenin çıkmaza girmiş olması noktasında şöyle bir kapı araladık:
-AK
Parti'den sonra şimdi MHP'nin de FETÖ örgütü mağduru olduğu ortaya çıkmıştır.
Bu iki partinin işbirliğiyle bundan sonra yeni
anayasa yapılır!..
İktidarın
aldatılmışlığın da verdiği azimle adı geçen örgütle nasıl amansız bir
mücadele yaptığı ortada.
MHP'ye
gelince...
Aynı
örgüt, AK Parti'den kopardığı bir kaç vekile parti kurdurdu fakat hikâye
hüsranla bitti. Bu defa mecliste olan bir partiyi ele geçirme yoluna girdiği
bugün seziliyor.
Devlet
Bahçeli ve ekibinin karşısına örgütle çalışan muhalifler çıkartıp mevcut yapıyı
değiştirmek istedi.
Bir partinin
iç yenileşmesi farklıdır.
Dışarıdan
tertiplerle içerde darbe yapmak farklıdır. Hayata geçirilmek istenen ikincisi.
MHP bir
komplo ile karşı karşıya kalmış.
Sayın
Bahçeli, oraya tayinle gelmemişti.
Dövüşe
dövüşe gelmiş ve bugüne kadar dikkatli bir yönetim gütmüş, devletin tıkandığı
hemen her noktada yol açıcı rol üstlenmiştir.
Bugün yine
bir tıkanma var.
Türkiye,
yeni bir anayasa yapamaz noktaya gelmiştir. Halbuki Türkiye, ilk
Kanuni Esasi'yi 1876 Türk-Rus Harbi şartlarında, 1921 Kanuni Esasi'sini
İstiklal Harbi devam ederken, 1924 Teşkilatı Esâsiye Kanunu'nu rejim
değişikliği aralığında yapmıştır.
Savaş
günlerinde bile anayasa yapabilen bir millî iradenin, bunu kalkınmış,
büyümüş ve güçlenmiş bir devletken başaramaması kabul edilebilir bir keyfiyet
değildir.
Anayasa
yapabilmek için 367'lik üçte iki çoğunluk bir yana 330 kişilik referandum şartı
vardır.
AK Parti
ise 1 Kasım 2015 Seçimlerinde 317 milletvekili çıkardı.
13 vekil
transferi belki mümkün olabilir. Fakat böyle bir aşağılık hareket,
çıkmaz lekedir.
Nitekim
iktidar partisi, en zor günlerinde bile buna tenezzül etmedi.
AK Parti
iktidarı, 367 ve o olmazsa 330 engelini tek başına aşamıyor.
Bu yüzden 25. Dönem parlamentosunda Anayasa
Komisyonu çalışmaları sonuçlanamadı.
27. Dönemde
ise masa erken terk edildi.
İki hafta
sonra TBMM Başkanı sayın İsmail Kahraman,
4 partiye de
mektup yazarak anayasa müzakereleri için toplanmaları çağrısını yaptıysa
da CHP masada başkanlık rejimi lafı edilmeyecek dercesine
müzakereye iştirak etmeyeceği haberini verdi.
Bu durumda
AK Parti'nin halka gitmesinden başka yol kalmıyordu.
İşte MHP
lideri Devlet Bahçeli, bu safhada gerekli desteği vermiş bulunuyor. Sayın
Bahçeli diyor ki:
"AK
Parti, CHP ile konuşarak masaya oturmaya ikna etmelidir.
Biz, masadan
kalkmayız. Hatta iktidar masadan kalksa bile biz kalırız.
CHP müzakere
masasına oturmazsa AK Parti sözünü ettiği B planını devreye sokarak referanduma
gitmelidir.
Referandum şartı
olan 330 sayısı için 40 arkadaşımızla birlikte gerekli desteği veririz."
AK Partiyi
CHP'ye mecbur kalmaktan kurtaran bu açık çek, partisinin de sayın Ahmet
Davutoğlu'nun da elini güçlendirmiş olmalıdır. Ortaya çıkan manzara, iki
Türkmen Beyinin devlet ve millet dayanışmasıdır.
357 vekilli
bu dayanışmanın istikbalimize dair bir çok hayırlı işe imza atması mümkündür.
Bugün merak
edilen, AK Parti'nin hazır bir anayasa taslağıyla mı yoksa,
"Türkiye'yi Başkanlık sistemine taşıyacak yeni bir Anayasa yapılsın
mı?" sorusuyla mı halka gideceğidir.
Referandum
için iki tarih teklif ediyoruz:
27 Mayıs
2016
veya 12
Eylül 2016
Tarihlerin
iş gününe denk gelmesi mühim değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder